بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّهُمۡ أَلۡفَوۡاْ ءَابَآءَهُمۡ ضَآلِّينَ ٦٩

Çünkü onlar atalarını sapık yolda buldular.

– Seyyid Kutub

فَهُمۡ عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِمۡ يُهۡرَعُونَ ٧٠

Öyle iken yine de düşünmeden atalarının peşinden koşuyorlardı.

– Seyyid Kutub

وَلَقَدۡ ضَلَّ قَبۡلَهُمۡ أَكۡثَرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ٧١

Andolsun onlardan öncekilerinin çoğu da sapmıştır.

– Seyyid Kutub

وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا فِيهِم مُّنذِرِينَ ٧٢

Biz onların içine de uyarıcılar göndermiştik.

– Seyyid Kutub

فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُنذَرِينَ ٧٣

Bak, o uyarılanların sonu nice oldu.

– Seyyid Kutub

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ٧٤

Ancak, Allah'a gönülden bağlı kullar o azabın dışında kaldı.

– Seyyid Kutub

وَلَقَدۡ نَادَىٰنَا نُوحٞ فَلَنِعۡمَ ٱلۡمُجِيبُونَ ٧٥

Andolsun Nuh bize dua etmişti de ne güzel kabul etmiştik.

– Seyyid Kutub

وَنَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ ٧٦

Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

– Seyyid Kutub

وَجَعَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُۥ هُمُ ٱلۡبَاقِينَ ٧٧

Ancak O'nun soyunu sürekli kıldık.

– Seyyid Kutub

وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ ٧٨

Sonra gelenler arasında O'na iyi bir ün bıraktık.

– Seyyid Kutub

سَلَٰمٌ عَلَىٰ نُوحٖ فِي ٱلۡعَٰلَمِينَ ٧٩

Alemler içinde Nuh'a selâm olsun.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu